Viki
26 Aralık 2007 tarihinde ELA, “Aklını Delilere Ver” albümünü yaratmak için stüdyoda taş üzerine taş koymaya başladı. Grup ellerindeki bestelerin rock tınılarıyla kolayca yoğrulabildiğini gördüklerinde yeni bir şey fark etmişti; rock aslında hiç kaybolmamış hep bir yerlerde var olmuş ve şarkılar bu yeni halleriyle sanki kendi asıllarını bulmuştu. Grup önce davul kayıtlarını ardından gitar kayıtlarını tamamladı.
Vokal kayıtları Birol Topaloğlu’nun stüdyosunda İlkay tarafından alındı. Türkay, on günde on şarkıyı okuyabilmesinde Topaloğlu’nun da büyük katkısı olduğunu özellikle belirtiyor. Albümün basgitarları ise gruba o dönemde katılan İlkan Evirgen tarafından çalındı. Miksaj aşamasını Türkay üstlendi ancak o noktadan sonra rahatlayacaklarını düşünmüş olmalarına rağmen mastering zamanı geldiğinde Türkiye’de aradıklarını bulmak için iki ay harcadılar. Sonunda tatmin olmayarak “Bu müziğin vatanı Amerika’dır” dediler. Bunun üzerine “Aklını Delilere Ver”, son dokunuşlar için San Fransisco’ya yollandı.
Albümdeki en eski beste 1998 tarihli. Sadece ‘Cennet Elveda’ 1992’ye dayanan bir hikayeye sahip. Türkiye’de şarkıların dört dakikayı geçmeyeceğine dair yazılmamış bir kural olduğunu bilmelerine rağmen bunu umursamadılar ve altı dakika olmasını istedikleri altı, dokuz dakika olmasını istedikleri şarkı dokuz dakika olarak hayat buldu. Ela’nın tüm üyeleri bestelerin kendilerini kayıtta bulduklarını söylüyorlar. Akustik bestelenmiş şarkılar çalındıkça sertleşti, sertleştikçe beste yapıları değişti ve Ela şarkı sürelerinde kendini nasıl kısıtlamadıysa, şarkılarının doğru buldukları kalıplara doğru akmasının da önünü kesmediler. Üçünün de ortak paydasının daha sert bir müzik yapmak olduğunu fark ettiklerinden bunun ötesinde bir kaygıları kalmamıştı artık.
“Aklını Delilere Ver” içerik itibariyle akıl ve kalp arasında çelişki yaşayan insanın hikayesini anlatıyor. Grubun ortak görüşü insanın kalbini izlemesinin doğru yol olduğu yönünde. Toplumun “deli” olarak algıladığı insanların “akıllılardan” çok daha rahat ve özgür olduğuna inanıyorlar. Deli olmak toplum tarafından kodlanmış bir kelime dahilinde kötü bir şey olabilir ama delilik gerçek özgürlüktür, diye düşünüyorlar. Modern insanın sokakta otobüs beklemesinden en doğal haliyle gülmesine kadar her alanda kontrol ve denetim altında olmasını ‘Ela’ şarkısında da ifade ettikleri üzerine “filtrelenmiş”, özgür olmayan bir var oluş biçimi olarak algılıyorlar.
Last.fm'deki albüm tanımları herkes tarafından düzenlenebilir. Katkıda bulunmaktan çekinme!
Bu sayfada yer alan tüm kullanıcıya ait içerikler Creative Commons Niteliği-ShareAlike Lisansı altında bulunabilir; ek şartlar geçerli olabilir.